• Bizimle iletişime geçin 05309520654
  • Çalışma Saatlerimiz 10:00 - 20:00

Haberler

  • Ana Sayfa
  • Haberler
  • KANAL TEDAVİSİ NEDİR?
image
09 May

Diş hekimleri olarak birincil amacımız hastaya uyguladığımız tedavilerle kendi dişlerini fonksiyonlarını devam ettirebilecek şekilde ağız içinde en uzun süre tutabilmektir. Endodonti bu amaçta en önemli diş hekimliği branşıdır.

Travma, bakteriyolojik(çürük), fiziksel veya kimyasal nedenlerle dişin sinir ve canlı yapısı olan pulpanın enfekte olduğu durumlarda dişin pulpa dokusunun çıkartılması, genişletilmesi, yıkanması ve doldurulması işlemine kanal tedavisi denir. Yapılan kanal tedavisiyle hasta uzun yıllar boyunca dişlerini çiğneme yaparken herhangi bir ağrı duymadan dişini kullanmaya devam edebilmektedir. Kanal tedavisi yapılması geç kalınan dişlerde kırılmalar yaşanabilir ve enfeksiyon diğer diş, çene ve ağız dokularına yayılabilmektedir. Bu faktörler de dişi kurtarmayı zorlaştıran faktörlerdir. Acil tedavi gerektiren durumlarda hastanın şiddetli ağrı, şişlik(abse) gibi şikayetleri varsa hastaya acilen müdahale edilmelidir. Kanal tedavisi yapılmadan önce ağız içi veya ağız dışı (panoramik) röntgenlerden yardım alınarak dişteki çürüğün derinliği, kökteki enfeksiyonun boyutu,diğer anatomik bölgelere olan komşuluğu ,dişin kök anatomisi (sayısı, kıvrıklığı, uzunluğu) ve çevre kemik dokular hakkında fikir sahibi olunmalıdır. Bu nedenle biz diş hekimleri olarak röntgen çekilmeden kanal tedavisine başlamayı tercih etmeyiz. Kanal tedavisi, genellikle tek veya iki seansta tamamlanır. Eğer dişteki enfeksiyonun devam etmesi gibi özel durumlar var ise hastanın 3 veya daha fazla seansa gelmesi gerekebilir. Röntgen detaylı bir biçimde incelendikten sonra kanal tedavisine başlanma kararı alındıysa ilk başta anestezi uygulanır. Eğer dişte herhangi bir semptom yoksa diş devital(canlılığını kaybetmiş) bir diş ise anestezi uygulanmadan da başlanabilir. Kanal tedavilerinde uygulanan anesteziler lokal anestezi olarak adlandırdığımız sadece ilgili diş ve çevresine etki eden anestezilerdir. Anestezi tamamlandıktan sonra dişteki çürük dokular temizlenip kök kanallarına ulaşabilmek için dişteki gerekli dokular kaldırılır. Kök kanallarına ulaşıldıktan sonra pulpa dokusu tamamen çıkartılıp enfekte olmuş diş dokuları da uzaklaştırılır. Daha sonra kök kanallarını doluma hazırlamak için ideal bir şekilde genişletilir ve iyi bir şekilde kök kanalları yıkanır. Eğer iki seansta tamamlanacak bir tedaviyse geçici dolguyla kapatılır. İkinci seansta geçici dolgu kaldırıldıktan sonra kök kanalı temizlenip yıkama işlemi tamamlandıktan sonra özel kanal dolgu maddeleriyle kanal dolum işlemi tamamlanır. Yapılan kanal tedavisinin başarılı olmasında en büyük etkenlerden biri de yapılan dolgunun sızdırmaz olmasıdır. Fazla madde kaybı olan dişlerde destek miktarını arttırmak için kök kanallarından destek alınarak yapılan post adı verdiğimiz çubuklar yerleştirilir ve protetik tedavilerle(kaplama) dişin çiğneme kuvvetlerine karşı dayanıklılığı arttırılır ve hasta uzun yıllar boyunca dişini sağlıklı bir biçimde kullanabilir.

Daha önceden kanal tedavisi yapılan dişlerde hastanın şikayetleri doğrultusunda veya röntgende gördüğümüz enfeksiyona bağlı olarak yenileme tedavisi yapmamız gerekebilir. Kanal tedavisinin tekrarlanması, ilk kez yapılan kanal tedavisinden zordur. Kanal tedavisini yenilenmesinde dişteki dolgunun kaldırılıp kök kanallarına ulaşılır. Postlar, kök kanal dolgu malzemeleri ve kırık aletler uzaklaştırılır. Daha önceden tespit edilmeyen kanallara ulaşılır, enfekte dokular uzaklaştırılıp özel solüsyonlarla yıkanıp dezenfekte edilir ve kanal dolumu tekrar yapılır. Başarı yüzdesi genellikle ilk kez yapılan kanal tedavisine göre düşüktür. Ama dişin çekilmesiyle kıyaslandığında dişi ağızda tutmak için bu risk göze alınıp yenileme yapılmalıdır.

Yapılan kanal tedavileriyle hastalarımız uzun yıllar boyunca doğal dişlerini çiğneme fonksiyonlarında bozulma olmadan konuşma ve estetik açıdan sıkıntı yaşamadan kullanabilmektedirler.